top of page

VAR OLMANIN HAFIZASI: ONUR AYI

  • Yazarın fotoğrafı: opkolektif
    opkolektif
  • 26 Haz
  • 1 dakikada okunur

Onur Ayı, sadece bir kutlama değil; bir hatırlama, bir direnme ve var olma mücadelesinin kolektif hafızasıdır.

Haziran ayı, 1969’daki Stonewall İsyanı’yla sembolleşen tarihsel bir kırılmanın izini taşır.
Bu isyan, LGBTİ+ bireylerin maruz kaldıkları baskıya karşı sessiz kalmayıp, “artık yeter” dedikleri andır ve
o günden bugüne Onur Ayı, hem bir isyanın mirası hem de bir geleceğin tahayyülüdür.


Heteronormatif düzende yok sayılan, susturulan, patolojikleştirilen kimliklerin kendi varoluşlarını kamusal alanda onurlandırma hakkıdır. Bu, sadece cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği meselesi değil; aynı zamanda insan onurunun evrensel talepleriyle ilgilidir:
Eşitlik, görünürlük, adalet, özgürlük.


Bu taleplerin yerini yıllardır sürdürülen şiddet, sistematik dışlanma, damgalanma ve yok sayılma aldığından bireylerde; içselleştirilmiş homofobi, kronik kaygı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal yaralar bıraktığını gözlemlemekteyiz.


Onur Ayı, bu yara izlerine karşı bir yeniden inşa sürecidir:
Görünürlük, yalnızlığa panzehirdir. Kabul görmek, iyileşmenin başlangıcıdır.
Toplumsal alanda kendi kimliğini korkusuzca ifade edebilmek, bireyin psikolojik bütünlüğünü onarır; benlik değerini ve özsaygıyı güçlendirir.


Unutulmamalıdır ki evrensel haklara verilen önem bireyin iyilik halini güçlendirdiği gibi toplumu da kalkındırır.

Bu site Nope Dijital Tarafından Tasarlanmıştır.

bottom of page